22 Mart 2014 Cumartesi

Üçü Bir Arada

Tarih: 14-15-16.03.2014
Mesafe: Çook
Yol Arkadaşları: Hüseyin SUDA, Ayşen AKGÜN, Ahmet DİKYAR, Ahmet TOKGÖZ, Burhan ULU, Fettah UYANIK
Konuk Yazar: Ayşen AKGÜN

''İşlerin yoğunluğu, evdeki misafirlerin varlığı, il dışı eğitim programları derken birkaç hafta bisikletten uzak kalsam da grup arkadaşlarım Çanakkale'nin dağ yollarını pedallamaya devam ettiler. Kısacası eksiklikler olsa da Bisikletle Çanakkale her zaman yollarda! 14-15-16 Mart 2014 tarihlerinde Bisikletle Çanakkale ekibinin gerçekleştirdiği turlar bu defa Ayşen AKGÜN'ün anlatımıyla sizlerle. 2011 yılından bu yana devam eden blog yayınına ilk defa konuk bir yazar katılıyor... İyi okumalar ve Seyirler dileyerek sözü Ayşen'e bırakıyorum. M.KAZANCI''


Çanakkale’nin ülkemiz tarihindeki önemi sebebiyle her yıl yoğun geçen 18 Mart haftası, Bisikletle Çanakkale ekibi için de yoğun geçti. Haftalardır olumsuz hava koşulları nedeniyle yapamadığımız turlarımızı neredeyse bu hafta sonuna sığdırdık diyebiliriz. Bunda havanın güzelliği ve Bursa Yeşil Pedal Bisiklet Derneği’nin düzenlediği Seyyar Bursa Taburu Şehitliği Bisiklet Turu da etkili oldu.
 
14.03.2014 Cuma
Öncelikle Cuma günü, Hüseyin abinin radar tepesi fikri güneşin ve sıcaklığın dayanılmazlığı ile orta karar, yine alternatif rotalı yarımada turuna dönüştü. Saat 12:00 feribotu ile o gün uygun olan Ayşen, Fettah ve Hüseyin abi ile birlikte Kilitbahir’e geçtik. Soğandere mevkiinde sola kıvrılan toprak yola saparak tırmanışımıza başladık. Yine bizlik, toprak, ormanlık ve tırmanışı bol olan bir yoldu. İlk molamızı balıkçılar arasında Eğriboyun olarak bilinen yerde verdik. Çünkü denizin ve manzaranın çekiciliğine dayanamamıştık. Son zamanlarda moda olan Selfie’mizi çekip buradan Tenger sırtlarına geldik. Bizi minik bir dere ve yıllanmış ağaçların dereye karışan kökleri karşıladı. Akan suyun tadına Fettah’ın onayıyla biz de baktık. Kısa mola sonrasında yolumuza devam ettik ve sağlı sollu üzüm bağlarının arasından anayola çıkıp Fevzi Çakmak Karargâh Anıtının önünden geçerek bakı terasına geldik. Muhteşem manzaraya kayıtsız kalamazdık. Birkaç fotoğraf çektikten sonra birden ağaçların arasından birinin çıkıp bize, 5-6 Nisan Şehitlere Saygı Turuna gelip gelmediğimizi sorması günün en şaşırtıcı olayıydı. İsmini alamadık ama kendisinin de bir bisiklet grubuyla pedalladığını öğrendik. Yavaş yavaş acıkmaya başlamıştık. Şaşkınlığımızı üzerimizden atıp Alçıtepe’de gözleme yemeye karar verdik.
 
Alçıtepe’de birer gözleme yedikten sonra dönüşe geçtik ve Behramlı üzerinden Kilitbahir’e döndük. Halkımızı selamlayıp (yani Ayşen’in tabiriyle kordon boyundan geçmek ), bir yerlerde oturup yarınki tur için sözleşip evlerimize dağıldık.

15.03.2014 Cumartesi
Ve geldik Cumartesi gününe, Burhan’ın günler günler öncesinde topladığı fakat hakkını veremediği Trek’i için artık bütün koşullar müsaitti. Onu tutabilene aşk olacaktı. Kimse bunu yapmadı, hatta ne olursa olsun tek bile çıkarım demesine içimiz el vermedi. Fettah, Hüseyin abi ve Ayşen ile takıldık peşine. Bu haftanın rotası rotaist eşbaşgan Mehmet ve Tur Güvenlikçisi eşbaşgan Burhan’ın ortak çalışmasıydı.
 
Baharın ilk sinyalleri bizim de içimizdeki sucuk aşkını depreştirmişti. Alışveriş ve buluşma noktamız Kipa’ydı. Fakat AVM henüz açılmadığından Kepez içinde alışverişimizi yapıp bastık pedala. Burhan yerinde duramıyor, spd pedalıyla ayakkabısına taktığı bisikleti ile zıp zıp zıplıyordu. Heyecanı ve yeni bisikleti üzerinde mutlu olduğu her halinden belliydi. Arada arka frenle patinaj yapıp Ayşen’in yüreğini de ağzına getiriyordu.
 
Kepez altından Aşağıokçular’a yollandık. Kalabaklı köyünde bulamadığımız çay, bizi köy kahvesinde seçim afişleri arasında bekliyordu. Köyde 30 Mart rüzgarları eserken bu girdaba kapılmadan çayımızı içip köyden ayrıldık. Yolda yanımızdan 5 dakikada bir geçen hafriyat kamyonları ve tozu ile mücadele ede ede Değirmendere köyüne vardık. Amacımız Değirmendere’yi geçip Çiftlikdere’ye ulaşmak, sucuk ekmek keyfini şelale altında çıkarmaktı. Fakat Salavat mevkiinde Ebe Kuyusu fikrimizi çaldı. Nasıl çalmasın ki, buz gibi kuyu suyu, muhteşem bir manzara ve çayır çimen… Yayıldık haliyle. Ateş, sucuğun kokusu ve dumanı, yerlere yalınayak basmak yorgunluğumuzu aldı. Karnımızı doyurup ortamın tadını doyasıya çıkardıktan sonra Çiflikdere’ye pedalladık. İşte yine başka bir doğa harikası olan şelale karşıladı bizi. Gürül gürül akan suyun büyüsüne kapılıp ayakkabılar ve çorapları fora ettik. Tabi ki ayak parmağının ucunu suya sokunca büyü gerçeğe döndü çünkü su ayaklarımızı birkaç saniye içinde uyuşturacak kadar soğuktu. Şelalede çocuklar gibi eğlenip fazla da geç kalmadan dönüş yoluna geçtik. Belen’den dönmek yerine Çan yoluna çıktık. Terziler sapağından Atikhisar barajının önüne gelip kanal yolu girişindeki kapıları atlayarak, evet bildiğiniz atlayarak daha önceki dönüşlerimizde buradan geçmediğimize bin pişman, yılan gibi kıvrıla kıvrıla Çanakkale’ye vardık. Açtık, yorgunduk ve finalimizi sufle ile yaptık.
 
16.03.2014 Pazar
Tabi ki hafta sonun finaline daha birgün vardı. Bizi asıl heyecanlandıran son da buydu. Bursa Yeşil Pedal Bisiklet Derneğinin düzenlemiş olduğu Çanakkale Seyyar Bursa Taburu Şehitliği Bisiklet Turu etkinliğine davet edilmiştik. Davete icabet etmemek olur muydu, hem de ziyarete gelenler geçtiğimiz yaz bizleri Bursa Bisiklet Festivali’nde çok güzel ağırlayan bir grup olunca. Ahmet abi, Hüseyin abi, Cumali, Ahmet ve Ayşen’le hava koşullarına göre henüz o sabah şekillenen rota sonucu saat 10:00’da Eceabat’a geçip Büyük Anafartalar köyünde misafirlerimizle buluşmak üzere yola çıktık. Hava bir kararıyor, bir bulutlar arasından bize gülümsüyordu. Ama görünen oydu ki köye gidene kadar bizi yolda biraz ıslatacaktı. Üzerimizden geçen yağmur bulutundan kaçarcasına Anzak koyu üzerinden basıp köye vardık. Kahvede köylüler ve organizasyon için gelen Jandarma ekibi vardı. Biz de onlarla birlikte Bursalı misafirlerimizi beklemeye başladık. 20 dakika sonra iki büyük otobüs ve bir minibüsle meydana giriş yaptı bisikletçiler. Oldukça kalabalıktılar, gerçi köylüler geçen yıllardan kalabalık bisiklet gruplarına alışıktılar. Hoş geldin demek için otobüslerin yanına gittiğimizde Türker Üstün arkadaşımızda bize doğru gelmekteydi. Tanıdık tanımadık herkese hoş geldin dedik.
 
Bisikletçiler hazırlanıp toplu halde fotoğraf çekiminden sonra tur başladı. Hedef Kireçtepe Mevkii Seyyar Bursa Taburu Şehitliği’ ydi. Bursa Belediyesi’nin şehitliğin düzenlenmesi projesi kapsamında gerçekleştirilen ve yarımadadaki tek gerçek şehitlik olmaması sebebiyle önemi büyük bir organizasyondu. Bu konuda bilgi için ilgili linki tıklayabilirsiniz. http://www.bugun.com.tr/son-dakika/kirectepe-sehitligi-yeniden--haberi/807187
 
Yol esnasında verilen molada Şehitlik Hakkında bilgiyi rehberimiz anlattı. O esnada yarımadada bu tarihlerde asayişi sağlamak için Nevşehir’den getirilen atlı Jandarmalar da bizimle birlikteydi ve katılımcılar tarafından büyük ilgi gördüler. Şehitliğe geldiğimizde yapılan konuşmalar ve fotoğraf çekimlerinden sonra Simülasyon merkezinde pedalladık. Alışkın olduğumuz Çanakkale’nin meşhur rüzgârı ile ziyaretçilerimizi Simülasyon merkezine doğru uğurladık. Orada paylaşılan kumanya tam yerinde tam zamanındaydı. Çünkü aramızda üç gündür durmaksızın pedalladığı için enerjisi tükenmiş arkadaşlarımız vardı. Fakat haftalardır ilk kez turlayan, hala kendini iyi hisseden Cumali için turu uzatma şansı doğdu. Katılımcılardan biri Büyük Anafartalar’da telefonunu şarjda unutmuştu. Yolu bilmediği için bizden yardım istedi. Sağolsun Cumali 30km’lik farkı havada kaptı.
 
Bursa ekibiyle burada vedalaşıp başka turlarda görüşmek dileğiyle 18:00 feribotuna yetişmek için, 30km hızın altına inen bizden değildir diyen Hüseyin Abinin gazıyla 20 dakikada Eceabat’a geldik. Deniz yolculuğumuz sırasında bu üç günün kritiğini yaptık. Onca yorgunluğa rağmen feribottan mutlu mesut indik. Halkımızı selamlayarak evlerimize dağıldık.
 
Bu haftasonu 2 kişi için biraz daha önemliydi. Çünkü ilk kez spd pedal deneyimlediler. 3 günde toplamda 5 kez düşen Ayşen ve tek günde toplamda 2 kez düşen Burhan’dı. İkisine de hem hayırlı olsun hem de geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz. Bir daha da böyle coşar mıyız bilmiyoruz ama hayatımıza unutamayacağımız yeni ve güzel anlar kazıdığımız için çok mutluyuz.
Başka turlarımızda yeniden bir arada olmak dileğiyle. Bizi izlemeye devam edin!