9 Mart 2013 Cumartesi

Çınarlı-Kızılcaören Turu

Tarih: 09.03.2013
Mesafe: Yaklaşık 40 Km
Yol Arkadaşları:Mehmet KAZANCI, Yusuf ÜÇÜNCÜ
Güzergah: Çanakkale-Kepez-Çınarlı-Kızılcaören-Taşlıtarla-Kalabaklı-Kepez-Çanakkale



Bike route 2000004 - powered by Bikemap 
Geçen haftaki Yukarıokçular-Damyeri turunda yaşadığımız talihsizlikler nedeniyle turun tadı damağımızda kalmıştı, bu nedenle hiç ara vermeden bu hafta da tura çıkalım dedik. Öğlen saatlerinde Yusuf abiyle buluşup turumuza başlıyoruz.Yeni kordon civarından geçerken denizin üstü o kadar kapalı ve karanlıktı ki tura başlayıp başlamama konusunda kararsızlık yaşamadık desem yalan olur. Ama yine de bisiklete binme isteği ıslanıp hastalanacak olmanın verdiği tedirginlikten daha ağır basıyor ve pedallamaya devam ediyoruz.
Yeni kordondaki çevre düzenleme çalışmaları tamamlanmak üzere. çalışmalar tamamlandığında harika bir görüntüye sahip olacağı ve kentin yeni çekim merkezi olacağı şüphesiz. Kordondan geçerken eski bir bisikletçi Cumhur ÇIRNAZ'la karşılaşıp kısa süre muhabbet ediyoruz. Cumhur'un bisikleti özlediği gözlerinden belli.. İlkbaharda Gökçeada turu yapma fikri bir kaç görüşmedir konuştuğumuz bir olay. umarım bir kaç yıldır devam eden bu hayali bu sene gerçekleştireceğiz.
Kepez beldesi girişinde Kipa'nın önüne geldiğimizde birkaç yağmur damlası düşüyor üstümüze ama bulutlar da cesaret verici. kısa bir tereddüt ve tura devam kararı... pedallar dönmeye devam ediyor. Çevre yolundan devam edip Çınarlı köyüne devam etmeyi planlıyoruz ama bulutlar bize biz bulutlara yaklaşıyoruz git gide.
yol pürüzsüz ve düzgün olunca  bisiklet üstünde bireysel fotoğraf denemelerine başlıyorum bu da kokpitim.
bizim gideceğimiz taraf alabildiğine karanlık. bakalım bizi ileriki saatlerde nasıl bir hava bekliyor..
Kepez Limanına giden yol kavşağındaki pehlivanların önünde fotoğraf çekmemek olmaz tabi..
fotoğraf çekimlerini ardından yola devam ediyoruz. Kepez'in üstü ve yarımada tarafı açılıyor gibi ama bizim gideceğimiz yön tam tersi istikamette. orası hala karanlık...
Sonunda Dardanos - Çınarlı yol ayrımına geliyoruz. Normal bir günde bu noktadan o kadar çok ve güzel Çanakkale fotoğrafı çekilir ama hava kapalı olduğu için değil Çanakkale'yi Kepez'i dahi ayırt etmek zor. biz de manzara yerine tabelalarla yetiniyoruz.
Çınarlı'ya doğru ilerliyoruz. yol boş çevre güzel. Kelimelerle ifade etmek yetersiz olabilir ama fotoğrafların gayet iyi anlatacaklarından eminim.
Fen Lisesinin yeni binası Çınarlı köyü yolu üzerinde. ve biz yanından geçip köye doğru ilerliyoruz.
Eskiden cephanelik olarak kullanıldığı ve sonra terk edildiği söylenen askeri tesislerin önünden geçiyoruz. şunu görüyoruz ki "Military Security Zone", "Entrance Forbidden", "Askeri Güvenlik Bölgesi Girilmez" uyarılarını taktığı yok Bahar'ın. Ve girdiği her yeri güzelleştiriyor varlığı.
Çınarlı köyüne doğru ilerlemeye devam ediyoruz. Yol üzerinde göreceğimiz küçük baş hayvan ağıllarından sadece biri sağ tarafımızdaki..
Ve sonunda Çınarlı köyü uzaktan görünüyor..
 köy girişinde tarlasına gübre atan çiftçi
Çınarlı köy meydanındaki eski caminin tarihi eser niteliğinde olduğu ve yıkılmasına izin verilmediği köylüler tarafından anlatılıyor. etrafına şerit çekilerek güvenlik bölgesi oluşturulmaya çalışılmış ancak pek de yeterli gibi görünmüyor. Cami tamamen yıkılmadan restore edilebilse bari.. köy meydanındaki çeşme de tarihi bir görüntü sergiliyor.
Çınarlı köyünün kahvesinde oturup çaylarımızı içiyoruz. Çınarlı köyü Fen Lisesinin de burada kurulu olması nedeniyle Belediye Halk otobüslerinin seferlerinin bulunduğu bir köy. ama biz kahvedeyken hiçbir otobüse rastlamadık. sanırım saatleri denk gelmedi. Çaylarımızı içerken bulutlar geçiyor üstümüzden ve biz bisikletlerimizi olası bir yağmura karşı korumaya alıyoruz..
"Bu kadar dinlenme yeter. Yağmur başlamadan düşmek lazım yeniden yola" deyip basıyoruz yeniden pedallara. Toprak yoldan Denizgöründe yoluna çıkmak ve oradan da Kızılcaören köyüne gitmek hedefimiz.. Bu yol boyunda bir çok tatlı su çeşmesi var ve çeşmelerden dolu dolu su akıyor..
 Erozyon ve toprak kaymalarında ağacın önleyici etkisine örnek fotoğraflar;
Dolu dolu akan çeşmeden suyumuzu kana kana içip suluklarımızı da doldurduktan sonra yeniden düşüyoruz yola..
Ve sonunda Denizgöründü köyüne giden asfalt yola çıkıyoruz. Çınarlı köyünden gelen yolla bu asfalt yolun birleştiği yerde kuytuda kalan bölgede sürekli su birikintisi olur. ve bu birikinti kış aylarında mutlaka buz tutar güneş almadığı için. bu mevsimdeyse çamurlu olduğunu görüyoruz..
Fotoğraf çeki,mini ardından Kızılcaören'e doğru ilerliyoruz. ben öncen inip Yusuf abiyi bekliyorum. ve bu sırada tam iniş anında Yusuf abinin de içinde olduğu bir fotoğraf karesi yakalıyorum..
Ve pedallar yeniden Kızılcaören'e doğru çevriliyor.. aslında sadece bisikleti hareket ettirirken pedallıyoruz gerisi iniş. tabi bunun bir de dönüşü var...
Yukarıdan aşağıya doğru bisikletleri bırakınca hemencecik ulaşıyoruz Kızılcaören köyüne.  aslında yol ayrımından aşağıya doğru insek de köy yeterince yukarıda kalıyor ovadaki köylere göre.. Elmacık, Aşağıokçular, Yağcılar ve Taşlıtarla köyleriyle Kepez sırtları bu köyden rahatça görülebiliyor. küçük bir köy olmasına karşın konumu gayet iyi.. 
Aslında düşüncemiz Kızılcaörenden aşağıya inip Aşağıokçulara oradan da Elmacık köyüne ulaşmak. Ancak köylülerle muhabbetimizde aşağıdaki derede su seviyesini yüksek olduğunu ve derenin içine girmeden geçmenin mümkün olmadığın öğreniyoruz. bir önceki hafta da Yukarıokçular ve Damyeri, arasında dereye girip ıslanmıştır. Grip olan ve henüz iyileşmeyen Yusuf abinin sağlık durumunun daha da kötüye gitmemesi için Aşağıokşular ve Elmacık köyünü başka bir tura bırakarak asfalt yoldan geri dönmeyi kararlaştırıyoruz. tabi ki biraz önce pedal çevirmeden indiğimiz yolu pedal çevirerek çıkmak var... ve pedallar dönüş yolu için dönmeye başlıyor...
 Köyden çıkmadan hatıra fotoğrafları..
Taşlıtarla köyüne girmeden önce yol kenarında keçiler karşılıyor bizi. çalılar o kadar tatlı ki yanın başlarında durup fotoğraf çektiğimizden bile haberleri olmuyor..
Biraz daha aşağıya doğru inerek Taşlıtarla köyüne ulaşıyoruz..
Taşlıtarla köyünden de aşağıya doğru bisikletleri saldıktan sonra  düze iniyoruz. Kalabaklı köyüne girmeden önce meyve bahçelerinin arasından dolanan derenin üzerindeki köprüden geçiyoruz ve derenin suyunun Kızılcaören'deki köylülerin dediği kadar yüksek olduğunu görüyoruz.
Bir üstteki Taşlıtarla köyünde keçi beslenirken aşağıdaki Kalabaklı köyünde koyun besleniyor. Bu da farklı bir ayrıntı..
ve kuzular beslenirken dahi annelerinin çevrelerinden ayrılmıyorlar.. kuzularda bağımsız yaşam henüz başlamamış, anneye bağlılık sürüyor:))
Kalabaklı köyünden çıkarken yağmur yağmaya ve sıklaşmaya başlıyor. Kepez beldesine kalıp kalmamak konusunda kısa süreli bir tereddüt yaşasak da yola devam etme kararı alıyoruz. kısacası biz gidiyoruz bulut arkamızdan geliyor. ya da biz kaçıyoruz, bulut kovalıyor. Sonuçta aşırı derce de ıslanmadan güzel bir tur gerçekleştirmenin rahatlığıyla dönüyoruz evlerimize..

Hedefimiz Çanakkale Merkez ilçeye bağlı tüm köylere bisikletle gitmek ve fotoğraflamak.. 
Başka turlarda görüşmek üzere. Bakalım bir sonraki turumuz hangi köylere olacak...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder