28 Temmuz 2013 Pazar

1. Bursa Bisiklet Festivali

Bursa Yeşil Pedal Bisiklet Derneği'nin yerel yönetimlerle birlikte organize ettiği ve 5-6-7 Temmuz 2013 tarihlerinde gerçekleştirilen 1. Bursa Bisiklet Festivaline katılmak üzere hazırlıklarımızı tamamlayıp düşüyoruz yola. Her zamanki gibi ben, Nurşen, Ekin ve Yusuf abi aynı araçla kamp alanına ilerliyoruz. HM, YM, Ayşen AKGÜN ve Eyüp Selim LÜLECİ ile Bursa'da buluşmak üzere sözleşiyoruz. Onlar bir gün öncesinden otobüsle ulaştılar Bursa'ya.. Bursa'ya olan yolculuğumuzda Biga'da yeni açılan AVM'de kısa bir mola veriyoruz.
Problemsiz ve güzel bir yolculuğun ardından Bursa'daki Festival alanı olan Botanik Parka ulaşıyoruz. Cuma günü öğleden sonra kamp alanına ulaştığımız için Cuma günkü şehir içi turuna katılamadık. Festival katılımcılarının turdan dönmesini beklerken bizde kamp alanına yerleşiyoruz. Araçtan eşyalarımızı indirip çadırlarımızı kurduktan sonra yemeğe geçiyoruz.
İlk günün akşamındaki konser öncesinde sürpriz etkinlikler ve yarışmalar.. bizler de çimlerin üstünde sandalyelerde dinlenme ve eğlenmede..
 Organizasyon komitesi topluca sahnede..
Güncel pop-rock parçalardan zaman zaman da oyun havalarından oluşan repertuarıyla geceyi güzelleştiren müzik grubu. Sahne paylaşımları ve performansları oldukça güzel ve eğlendiriciydi.
 Şimdi de oynama zamanı..
 Ekin hayatında bu kadar yükseğe çıkmamış, ayağı bu kadar yerden kesilmemişti... Aykut Celep'in sırtında Ekin ulaşılmaz bir noktada..
Konser sonrasında güzel bir dost muhabbeti.. masaya gelip giden çok olsa da muhabbetin samimiyeti ve tadı hiç değişmedi..
 Ve artık yatma zamanı. ertesi gün yaklaşık 85 kilometrelik uzun bir tur bizi bekliyor... Ve Cumartesi sabahı... önce güzel bir kahvaltı ve sonrasında yola çıkma hazırlıkları..
Festival boyunca Gökçe CANGÜZEL'le sık sık Ula ve Muğla'dan muhabbet ettik. Gökçe'yi görmek iyi geldi. Mis gibi memleket havası.. Tabi konuşma hemen Ula şivesine kaydı. yapacak bişey yok..
 Güzel kızım erken kaldırılmış olmanın verdiği hüzünle bunalımlarda..
 Kahvaltı sonrasında Çanakkale ekibi hep birlikte...
Eklemelerle birlikte Muğla grubu..
 Büyük tur için hazırlıklar tamam..
 Ve pedallar döner...
Bir müddet şehir içerisinde yol aldıktan sonra organize sanayi bölgesi içerisinde kalan ve Uluabat gölünü tepeden gören bir noktada yer alan antik kentte mola veriliyor. Burada üniversiteden bir hoca antik yerleşim alanı hakkında bilgiler verip küçük bir antik tur düzenledi. isteyenler tura katılıp bilgi edindi, isteyenlerse ağaç altlarındaki gölgelerde dinlendi.
Antik kent kalıntılarındaki moladan sonra yeniden düşüyoruz yola. Hedef Uluabat gölü kenarındaki Gölyazı köyü..
Ve sonunda Gölyazı'ya ulaşıyoruz. Ve Gölyazılı ev kadınlarını hazırlamış oldukları yemeklerle karnımızı doyuruyoruz.
 Karnımız doyduktan sonra göl kenarındaki çay bahçesinde çayımızı yudumlayıp köyü turlamaya çıkıyoruz.. İşte Gölyazı..
Gölyazı'daki molamız tamamlandıktan sonra anayol üzerinden Bursa'ya dönüşe geçiyoruz. Özellikle Gölyazı'dan anayola kadar olan bölümde karşıdan esen rüzgar rampa tırmanırken oldukça zorladı hepimizi.
 KAmp yerine ulaştıktan sonra yine akşam ve yine akşam yemeği..
 Bu akşam canlı müzik yok. Dj eşliğinde oyunlar ve yarışmalar devam ediyor.  biz de bir yandan votka ve vişnelerimizi yudumlamaya devam ediyoruz.
 Oyunlar, oyunlar....
Halil abi ve Yasemin ablanın final dansıyla bitiriyoruz geceyi. Yorucu geçen bir günün ardından erken yatmak en iyisi. Ne de olsa yarın da tur var.. Ama henüz sabah olmadan gökyüzünün bizlere bir sürprizi var. Sabaha karşı yağan yağmur hem havayı rahatlattı hem de çadıra düşen yağmur damlalarının  çıkardıkları sesler güzel bir ninni oldu bizim için. Gecenin o saatinde tüm çadırları dolaşıp su alıp almadığını sormak, yazlık çadırların kapalı alana alınmasını sağlamak organizasyonun ne kadar profesyonelce ve içten yapıldığını gösteriyor bizlere. Yağmurlu gecenin serin sabahında yapılan kahvaltının sonrasında yeniden düşüyoruz yola. Bugünkü parkur daha kısa.. Osmanlı Devletinin kuruluş aşamasında oluşturulan köylerden biri olan ve günümüze kadar yapısını küçük değişiklikler dışında koruyarak getirebilme başarısı göstermiş olan Cumalıkızık köyü..
Şehir içerisinde ilerlerken önden giderek bize eşlik eden  araç ve ses sistemi..
Cumalıkızık'a çıkmadan önce Uludağ eteklerinde fotoğraf molası..
 Arka tarafta Uludağ'ın etekleri... zirve fotoğrafa göre sağ tarafta kalıyor..
 Sonunca Cumalıkızık köyündeyiz.
 Cumalıkızık köyü hakkında Yeşil Pedal Bisiklet Derneği Başkanı Ayhan UYAR ve Yıldırım Belediye Başkanı tarafından verilen bilgiler ve yapılan konuşmaların ardından yemek molası verildi. Gözleme ve ayran, ağaç altının gölgesi güzeldi.
Karnımızı doyurduktan sonra köy içerisinde gezintiye çıkıyoruz.. Köy meydanında kurulan pazarda el emeği herşeyi bulmak mümkün. Yiyeceklerden, giyeceklere, hediyelik süs eşyalarından organik ürünlere kadar herşey var..
 Tarih kokan sokaklarda gezinti..
Bu fotoğraf bizim için çok özel. Bursa Bisiklet Festivalinde tanışıp birlikte pedallama fırsatı bulduğumuz Ankara'dan katılan Tolga BEYENİR tarafından çekildi. Maalesef Tolga'yı İznik yakınlarında grup arkadaşlarıyla birlikte bisikletle ilerlerken bir aracın kendisine arkadan çarpıp kaçması sonucu kaybettik.. Mekanı Cennet Olsun...
Cumalıkızık turu tamamlandıktan sonra köy yollarından, şeftali ve armut bahçelerinin arasından geçerek ulaşıyoruz kamp alanına.
 Yukarıda  kırmızı kurdela bağlanmış olan dalın ucu yok..
Turun sonunda yeniden  kamp alanındayız.  biraz dinlendikten sonra toplanma telaşı başlıyor. Ben, Nurşen, Ekin ve Yusuf abi geldiğimiz gibi arabayla geri dönüyoruz. Halil abi, Yasemin abla ve Ayşan pedallayarak Çanakkale'ye dönmeye karar veriyorlar. Toplam 4 gün süren tur sırasında oldukça güzel anlar yaşamışlar. Zaman zaman karşıdan esen rüzgar zorlasa da genel olarak memnun ayrılmışlar turdan.
Bu festivalin de sonuna geldik. Bizim için tur eve ulaşınca bitiyor tabi ki. Kazasız-belasız Çanakkale'ye de döndüğümüze göre artık bu festival ardında güzel anılar bırakarak bitmiştir. Başka festivallerde yeniden bir arada olmak dileğiyle..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder