17 Nisan 2016 Pazar

Elmacık Turu

Tarih: 26.03.2016
Mesafe: 43 km
Yol Arkadaşları: Mehmet KAZANCI, Ayşen AKGÜN, Cumali ÖZLER, Fettah UYANIK, Sertaç KASAPLAR, Tuğba AÇAR

Route 3487317 - powered by www.bikemap.net

Havaların kötü gitmesi, haftasonu için hesapta olmayan işler, misafirler vs derken Sağlık Haftasında gerçekleştirdiğimiz şehir içi turundan sonra bir türlü bir araya gelip turlayamamıştık. Uzun süredir İzmir'de yaşayan Sertaç bu hafta Çanakkale'de ve bizimle. Ayşen de yeni aldığı, henüz tur görmemiş Cube bisikletiyle katılıyor tura...
Nasıl olsa asffalt yoldan gideceğiz diye yol bisikletiyle gelen Cumali'nin iş arkadaşı Fatih de bu hafta bizimle turlayacaklar arasında.
Elmacık'a gidilir de çınar ağaçlarının altında ateş yakılmaz mı? Elmacık demek asırlık çınar ağaçlarının bulunduğu mesire alanı, dolayısıyla sucuk ve yanında sıcacık kahve demek. Alışverişimizi Kipa'da yaptıktan sonra Kepezin içinden geçip önce Kalanaklı köyüne sonra da Aşağıokçular köyüne ulaşıyoruz. Günün ilk çaylarını Aşağıokçular'da her zaman uğradığımız kahvehanede içiyoruz. Bu arada hava da soğumaya ve bulutlanmaya başlıyor.
Bu hafta hava durumunun biraz değişken olacağını hava tahminlerinden öğrendik ama hiçbir tahmin raporu yağmur göstermiyordu. Daha kahvehaneden çıkmadan hafif hafif atıştırmaya başlıyor yağmur.
Aşağıokçular köyünde alışveriş yapmak için girdiğimiz bakkalda sıcacık yanan sobayı görünce doluşuyoruz sobanın başına.
Yağmur çiselemeye devam etse de düşüyoruz yeniden yola. Hedef Elmacık... Yağmuru ve soğuğu görünce geri dönsek mi diye düşündük ama Elmacık'ın kaderi bu olamaz deyip vazgeçiyoruz. Daha önce üç girişimimiz yarım kalmış bir türlü Elmacık'a ulaşamamıştık Daha sonra bir kaç kez gitmiş olsak da Elmacık hep ulaşılmazlığın adı oldu bizim için... Yağmura rağmen Elmacık'a doğru pedallamaya devam...
Elmacık rampasını tırmanırken kesiliyor yağmur ama usul usul yağmasına rağmen yine de iyice ıslatıyor bizi. Yağmur dindikten sonra tırmanışın ortasına geldiğimizde tırmanırken sol tarafta kalan, bir çam ağacının çevresine yapılmış ahşap mekanda fotoğraf çekiliyoruz. Burası uzaktan da olsa Çanakkale Boğazını gören bir nokta.. manzaralı ve gölgeli bir dinlenme alanı...
Dinlenme alanındaki fotoğraf çekimlerini tamamladıktan sonra devam ediyoruz tırmanmaya...
Yol üstünde  önümüze çıkan badem ağaçlarından yılın ilk çağlalarını yiyoruz. Cumali'nin çağla sevinci...
 Çağlalardan sonra yola devam ediyoruz.
Elmacık köyünün girişinde bulunan evin önünde çiçek açmış ağaçları görünce köy girişinde fotoğraf çekilip devam ediyoruz köye doğru.
 Elmacık köyünün içinden geçip köyün üst tarafından bulunan mesire yerine ulaşıyoruz.
 Ateş ve sucukların hazırlanması...
 Bu hafta közlenmiş kırmızı biber de var sucuğun yanında





 Sucuklar pişti ve hemencecik yendi. sıra geldi sıcacık kahvelerimizi içmeye...
Sucuklar yenilip kahveler içildikten sonra yine geldiğimiz yoldan geriye dönüyoruz. Cumali yol bisikletiyle geldiği için alternatif toprak yolları kullanmıyoruz bu turumuzda. Bu tur tamamen asfalt yolları kullandığımız bir tur oluyor. İnerken Elmacık barajının karşısında bulunan tepenin üstüne çıkarak bir tarafımızda Çanakkale Boğazı, bir tarafımızda Elmacık Barajı ve Pervaneler, bu eşsiz manzaranın tadını çıkarıyor ve bu anı ölümsüzleştiriyoruz.
Dönüş çayımızı Kalabaklı köyünde daha önce de çay içtiğimiz markette içip devam ediyoruz Kepez'e. Tamamen asfalt, ama  kısmen yağışlı bir tur gerçekleştiriyoruz bu hafta. Başlarda biraz ıslanıp üşüsek de her zaman olduğu gibi mutlu dönüyoruz evlerimize. Bisiklet özgürlük ve mutluluktur.. Başka turlarda yeniden görüşmek üzere.... Bizi İzlemeye Devam Edin!

1 yorum: