21 Mayıs 2012 Pazartesi

Erenköy-Yenimahalle-Çanakalan

Tarih: 29.04.2012
Saat: 09:00
Yaklaşık Mesafe: 54 km
Güzergah: Çanakkale Kordon Truva Atı önü, Demircioğlu Caddesi, Atatürk Caddesi, Kepez,Dardanos,Güzelyalı,Karanlık Liman, Erenköy (İntepe), Yenimahalle, Çanakalan, Taşlıtarla, Kalabaklı, Kepez, Atatütk Caddesi, Demircioğlu Caddesi, Truva Atı önü

Bike route 1520269 - powered by Bikemap 
Pazar turuna başlamak üzere her zamanki buluşma yerimizde kordondaki truva atının önünde buluşup, kahvaltılıklarımızı almak üzere  yalı camii yanındaki Tat Hamur'a gidiyoruz. herkes kahvaltılıklarını alıp yerleştiriyor çantasına, hedefimiz Güzelyalı'da kahvaltımızı yapmak..
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Alışverişimizi tamamladıktan sonra ilk fotoğraf molamızı Dardanosun üst tarafındaki tepede veriyoruz...
 
 
 
 
 
 
Dardanosta deniz kenarına inip de fotoğraf çektirmemek olmaz tabi.. ikinci molamız da fotoğraf için ve kısa süreli...
 
 
Sonunda Güzelyalı ve kahvaltı sofrasındayızzz... güzel bir pazar kahvaltısı oldu..
 
 
 
 
Karnını doyuran Murat başkan sahile atıyor kendini Facebookluk:)) fotoğraf çektirmek için.. (bence ebit reklamlarında kullanmalı bu fotoğrafları..)
 
Karnımızı doyurduktan sonra sahil yolundan düşüyoruz yeniden yollara...
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Karanlık Limanı geçtiktan sonra Erenköy'e doğru ilk tırmanışımıza geçiyoruz...
 
 
 
 
güzel manzara eşliğinde zorlu bir tırmanışın ardından Erenköy (İntepe)ye ulaşıyoruz.
 Erenköy altına ulaştıktan sonra Çanakkale-İzmir Karayolu üzerinden Yenimahalle'ye ilerliyoruz. Yenimahallenin içinden geçip toprak yol üzerinden yeniden tırmanışa geçiyoruz..
 Keçilere selam...
 Yenimahalleden sonra toprak ancak güzel bir parkur karşılıyor bizi. yolda trafiğin olmaması, bisiklet sürerken muhabbet etmeye de olanak sağlıyor...
 parkur iyiydi ama ilk lastik patlamasını bu yolda yaşadık.. Varol Bisikletin teknik desteğiyle çözdük hemen bu sorunu.. tabi Aşkın abinin pompası olmasaydı biraz zor şişirecektik lastiği..
 illaki, lastiğin patlamasına gerek yok fırsat bulunca bisiklete bakım yapmak da lazım yol boyunca..
patlayan lastiği tamir edip, diğer bisikletlere de gerekli bakımı yaptıktan sonra yeniden düşüyoruz yola.. ancak burada yolumuz biraz daha dik...
 tırmanışın sonunda Erenköy (İntepe) arkasındaki gölete ulaşıyoruz nihayet.. tura katılan herkes ilk defa görüyor bu göleti. gölette su neredeyse yok denilecek kadar azalmış...
"bir yerde gölet varsa yakınlarında mutlaka tatlı su kaynağı da vardır" tezimiz doğrulanıyor ve baraj göletinin hemen yanı başında bulunan kaynaktan boşalan matara ve şişelerimizi  dolduruyoruz..
 Baraj göletinin başında ve sonunda yollar çatallanıyor.. yanımızda navigasyon aleti bulunmadığı için güzergahı çizerken aklımızda kalan bilgilere ve daha çok da hislerimize güvenerek hareket edip, büyük ve bize göre daha düz olan yoldan devam ediyoruz.. (gerçi diğer tarafa dönsek çoban köpekleri bizi naparlardı onu düşünmek bile istemiyorum) biraz his yanılması, biraz da köpek zorlamasıyla devam ettiğimiz yolun aslında rüzgar güllerinin ortasına yani Çanakalan'a ulaştığını çok sonradan anlıyoruz. rüzgar güllerinin başlangıcından Çınarlı köyüne ulaşma hedefimiz de doğal olarak ortadan kayboluyor böylece...
bu güzergahın daha dik ve uzun tırmanışa sahip olduğunu hemen belirteyim.. biraz soluklanmak ve geride kalanları beklemek amacıyla bir kaç kez mola versek de ilerleyen metrelerde özellikle de zirveye yaklaştıkça düzgünleşiyor yolumuz..
 zirvede turkcell çekiyor diğerleri çekmiyor.. denedik..
 ve zirveye 373 metreye imzamızı kozalaklarla atıyoruz....
zirve sonrası ikinci patlak... yine Varol bisikletin teknik katkılarıyla...
 Orda bir köy var uzakta.... girişte oynayan çocuklara soruyoruz ve  bu köyün Çanakalan olduğunu öğreniyoruz.. köydeki herkes Taşlıtarla'daki köy hayrına gitmiş, üç yaşlıdan ve dere yatağında oynayan çocuklardan başka kimse yok köyde..
Çanakalendan ayrıldıktan sonra yaklaşık 1 km sonra Denizgöründü yoluna ulaşıyoruz... pervanelere bu kadar yaklaşıp da fotoğraf çektimek olmazdı tabi ki.. demir atlı don kişotlardık yel değirmenlerine savaş açan, kafa da bir o kadar güzel....
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
bundan sonrası kalabaklı köyüne kdar sürekli iniş.. demir atlarımızı salacağız yokuştan aşağıya.. durup fortoğraf çekmek biraz zor, ama görülesi manzaraları beynimize kazıyoruz...
 
Kepez'de bir benzin istasyonunda veriyoruz son molamızı, geride kalanlarımızı (erik için ağaçlara dalanları) beklemek için...
 
 
 
 
 
Çanakkale'ye dönüyoruz 16.:00 gibi... 54 kilometrelik bol tırmanışlı  bir turdu ve güzeldi.. nice turlarda yeniden bir arada olmak dileğiyle....

turun tüm fotoğrafları için; https://picasaweb.google.com/104682040644276854072/11920429

2 yorum:

  1. Sayın blog yöneticisi paylaşımlarınızı ekip olarak çok beğendik. İlginç ve güzel paylaşımlarda bulunuyorsunuz. Prefabrik konteyner olarak başarılarınızın devamını dileriz.

    YanıtlaSil
  2. ilginiz ve beğeniniz için teşekkürler..

    YanıtlaSil