25 Kasım 2012 Pazar

Güzelyalı'da Sucuk 04.11.2012

Tarih: 04.11.2012
Mesafe: 37 km
Güzergah: Truva Atı Önü- İskele Meydanı- Demiricoğlu Caddesi-İnönü Caddesi- Plaj Sokak- Aziziye Caddesi-Atatürk Caddesi- Kepez Sahil Yolu- Kepez Limanı-Dardanos Sahil Yolu-Dardanos-Güzelyalı
*Bu kayıt ilk önce http://18martbisiklet.blogspot.com adresinde yayınlanmıştır.

Bike route 1899645 - powered by Bikemap 
Hafta sonu havaların iyi olacağının haberini alınca 02.11.2012 tarihindeki akşam turumuzda Pazar gününü boş geçirmemek lazım diyerek akşam üzeri için kısa bir güzelyalı turu yapalım orada da sucuk-ekmek yapalım dedik. her hafta Cuma akşamları gittiğimiz Güzelyalı'ya gündüz gidince yollar farklı geldi bir an.. Tur için 13:30'da her zamanki gibi Truva Atının önünde buluşup yola koyuluyoruz.

Akşam Turlarında da izlediğimiz güzergahtan devam edip İnönü Köprüsüne, oradan Barbaros Mahallesine ve sonrasında da Kepez'e ulaşıyor, alışveriş yapmak için KİPA'ya uğruyoruz.

KİPA'daki alışverişin ardından Kepez Sahil Yolunu takip ederek Dardanos'a doğru ilerliyoruz. Dardanos'ta 5 dakikalık kısa bir molanın ardından yeniden yola koyulup Güzelyalı'ya ulaşıyoruz. 

Güzelyalı Mesire yerinde piknik yapmaktı hedefimiz ancak burasının kapalı olduğunu ve kapısının da kilitlenmiş olduğunu gördük. Piknik alanına girme imkanımız olmayınca deniz kenarında ateş yakmaya karar vererek Gençlik Kampına doğru gittik. Gençlik Kampının hemen yan tarafı, TUSAN Otelin sol tarafına yerleştik sahilde..
Herkes acıkmış tabi. Hemen taşlardan ocak yeri oluşturma ve ateşi yakma çalışmalarına başlıyoruz.

İlk kibritte yansa anlamı olmaz ki zaten. Biraz tütecek, insanın üstü başı is-duman kokacak. değil mi ama? Sırf gelenek yerini bulsun diye yakamamış gibi yaptık.. yoksa....

İzci Lideri Yusuf ÜÇÜNCÜ habire  kurcaladı durdu ateşi.. Yusuf abi ateşle oynarken napalım bize de izlemek düştü.

Hayır yanlış anlaşılmasın tüm grubun yediği sucuklar değil onlar. sadece Kamil ve Zeynep yedi onları...

Bu arada Ateş hala yanmadı...
Sonunda Levent sahile atılmış plastik tabaklardan bularak yellemeye başladı ateşi ve iyice tutuşmaya başadı ateş..
Yusuf abi hala kurcalıyor ateşi.. hazır yanmışken toplu bir fotoğraf alalım. ateş sönerse elimizde fotoğrafı olsun hiç değilse...
biz ateşle oynarken, hava ve su güzel bir seyir sunuyor bizlere. ateşe olan ilgimizi kıskanır gibi.

Et kokusu olur da çevreden köpekler gelmez mi. gelir tabi.. pek bir uysaldı kendisi..

Biz ateşle uğraşırken Kamil hazırlamış bile sucuklarını. ilk pişiren ve ilk yiyen kendisi olacak :)
 Ve pişirmeye başlıyoruz sucuklarımızı..

Biz sucukları pişirirken bisikletlerimiz yukarıdan seyrettiler bizi.
denize doğru uzanan çam ağacı vestiyer görevi de gördü, sonra çekilecek fotoğraflarımızı için fon ve platform da oldu... valla biz eğmedik gittiğimizde öyleydi..
ateşin alevleri azalıp korlaşmaya başlayınca yavaş yavaş toplanmaya başlıyoruz ateşin etrafında..
bir yanda pişirilirken bir yanda da hazılıklar devam ediyor..

Cevdet abiye ortak geldi...

Karnını doyuran attı kendini ağacın üzerine. çıkmayan kalmadı nerdeyse... Murat Levent'e poz veriyordu yakaladım..

önce Kamil
sonra da ben (Mehmet) eşlik ediyoruz Murat'a ağacın tepesinde..

Melek'e aşağıdan eşlik eden Gülgün Hocamız sonra kendisi de çıkıyor ağacın tepesine. Mustafa Emre'den duyduğumuza göre tecrübeliymiş hocamız bu konuda.. en son da geçen hafta yaşamış benzer bir deneyim.. :)

Ocağa deniz suyu dökerek söndürüyor, söndüğünden emin olduktan sonra sahili terk ediyoruz..
sucukları yerken herkesin aklından geçen ve dillendirdiği bir düşünce vardı. sucuğun üstüne çay içmek. işte bunu da Güzelyalı'daki cafelerden birinde gerçekleştiriyoruz.Çayları beklerken birkaç fotoğraf çektik tabi doğal olarak..

Çaylarımızı da içtikten sonra düşüyoruz yola. aynı güzergahtan ilerleyertek ulaşıyoruz Çanakkale'ye. herhangi bir problem yaşamadan kısa ama güzel bir tur yaşadık. sucuklar da işin fazlasıydı.. kimbilir belki ayda bir gerçekleştiririz bu etkinliği... başka turlarda buluşmak üzere....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder