18 Eylül 2013 Çarşamba

Ula-Armutçuk-Gölcük-Yaraş-Kötekli-Gülağzı-Ula

Tarih: 17.08.2013
Mesafe: 42 km
Yol Arkadaşları:Mehmet KAZANCI, Ulaş Arman KARABAŞ, Kerem GÜRKAN
Güzergah: Ula-İncir-Armutçuk-Gölcük-Yaraş-Kötekli-Muğla-Gülağzı-Ula





Route 2,296,809 - powered by www.bikemap.net
     Yaklaşık 1 yıllık zaman diliminin ardından yeniden memleketimdeyim. Bisiklet kenti, bisikletin başkenti ULA'dayım. Doğduğum, büyüdüğüm, hayatı öğrendiğim, fiziken sadece tatillerde gidebilsem de ruhen sürekli içimde, en derinlerimde olan memleketimde. Bisikleti tanıdığım, bisiklet kullanmayı öğrendiğim topraklarda tatil döneminde bisikletle turlar düzenlemeyi uzun süredir düşünüyordum. Çok istememe rağmen bir türlü izin dönemlerimle denk getiremediğim Gökova Pedallarımın Altında turlarına katılamayınca bu sene yeğenlerimle aynı güzergahta pedallamayı düşünmüştüm henüz tatile çıkmadan. Aslında planlarımız uygun bir şekilde işliyordu ancak yeğenlerimin ERGEN olduklarını  hesaba katmadığımı hatırladım bir an.. Bir kaç sözel yoklamanın ardından yeğenlerimle  GPA rotasında turlamanın bir hayal olduğunu anladım. GPA yapamasak da daha kısa, günübirlik turlar neden yapmayalım deyip koyuluyoruz yola...  
    Evde hazırlıklarımızı tamamlayıp yola çıkarken Ula-Karabörtlen yolu üzerindeki İncir Pınarı'nı hedef olarak koyuyoruz.. Pedli taytlar ve formalar Ulaş ve Kerem'de, kask bende.. Her ne kadar ergenler şapkaylşa çıksalar da yola kısa bir süre sonra şapkadan da kurtuluyorlar.. Yeter ki saçlar bozulmasın.

Kısa bir süre sonra İncir Pınarı'na varıyoruz. Evden çıkarken hedefimiz burası olmasına karşın Ulaş ve Kerem'in performansları daha fazla yol gidebileceğimizi gösteriyor. Henüz vakit varken yola devam etme kararı veriyoruz. Daha doğrusu gideriz diye ben motive ettim çocuklar da Hayır demediler.. O sıcakta bile buz gibi akan pınardan su içip mataralarımızı ve şişelerimizi dolduruyoruz. İncir Pınarının adını çeşme başındaki ve havuz başındaki incir ağaçlarından aldığını söylemek de mümkün burasının genel adının İncir olmasından dolayı pınara bu adın verilmiş olması da.. Her ikisi de kabulümüz..
 Kısa bir süre dinlendikten sonra Ulaş'ın bisikletine küçük bir bakım yapıp yola devam ediyoruz.
İncir Pınarı ve sonrasında yol inişli çıkışlı olsa da oek zorlayıcı değil. Çocuklarla birlikte rahatça yol alabiliyoruz.
 Kerem GÜRKAN
 Ulaş Arman KARABAŞ
Ve ben Mehmet KAZANCI
 Ula-Karabörtlen-Gölcük yol ayrımına geliyoruz.
 Sağ taraftan gidince ilk önce Çiçekli köyüne, sonra Karabörtlen köyüne ulaşılıyor ve sonrasında Muğla-Fethiye Karayoluna çıkılıyor. Sol taraftan gidince de ilk önce Armutçuk köyüne sonra Gölcük köyüne ulaşılıyor ve Muğla-Denizli karayoluna çıkılıyor. Bizim bugünkü tercihimiz sol taraf... Yani Denizli yolundan Muğla'ya ulaşıp oradan Devrant'ı çıkarak Ula'ya varmayı hedefliyoruz.
 Üç yol ayrımında hemen tabelaların arkasında gizlenmiş şekilde bulunan Havuz..
 Buraya kadar iyiydi. Tırmanışlar şimdi başlıyor.. #direnulaş, #direnkerem


Tırman tırman bitmiyor yol. sıcaktan asfalt erimiş durumda ve lastikler asfalta yapışıyor. Tabi bu durum tırmanırken işimizi daha da zorlaştırıyor. Tırmanmaya ara verip kısa bir mola yapıyoruz.
 Biraz dinlendik. tırmanmaya devam
 Sonunda Armutçuk köyüne ulaşıyoruz.
Armutçuk köyünün çıkışında mataralarımızı dolduruyoruz yeniden. Armutçuk köyünden sonra kısa bir iki tırmanış sonrasında Gölcük köyüne ulaşıyoruz. Gölcük köyü, Ula'nın Denizli yolu üzerindeki köylerinden en büyüğü.
Gölcük, müstakil ilkokulu ve ortaokulu bulunan bir köy. Okullar köyün meydanında bulunuyor. Meydanın bir yanı okul, bir yanı cami, bir yanı da kahveler. Kahvede mola verip çay içiyoruz.. Sıcakta tırmanışların verdiği yorgunluğu ancak çay giderebilir. Biz çaylarımızı içerken bisikletlerimiz de gölgede dinleniyorlar.
Çaylarımızı içtikten sonra yeniden bisiklet üstündeyiz.  Köyün çıkışına doğru ilerleyip Muğla-Denizli Karayoluna ulaşıyoruz. Denizli yönüne doğru giderken bu karayolundaki ciddi tırmanışlar Gölcük köyü sapağından sonra başlıyor. Muğla'ya doğru daha düz bir yol bizi bekliyor. Kötekli'ye kadar önümüzde ciddi bir tırmanış yok. Bu haber Ulaş ve Kerem'i birazcık da olsa rahatlatıyor.. ve bölünmüş yol üzerinden Muğla'ya doğru pedallamaya başlıyoruz.
 Muğla'ya doğru giderken yol üstündeki merkez köylerden birisi Yaraş. Bir çok mahalleden oluştuğu için  Gölcük'ten sonrası Muğla'ya kadar neredeyse tamamen yaraş köyü denilebilir.
Eski günleri hatırlatan Ula dilindeki söylenişiyle gırmandal. Gerçi  başka ne deniyor onu da bilmiyorum ama en fazla Kırmandaldır.:)  Önce şişlere sonra bu şişlerden iplere aktarılıp tütün değneyi, kargı vb. ağaç dallarına asılarak kurutulmaya bırakılan tütünlerin asıldığı yapıdır gırmandal. Paralel gerilmiş iki tel üzerine tütün değneğinin uçlarından tutturulması ve hiçbir yere değmeden aşağıya doğru sallanan tütünlerin güneş altında kurutulmaya bırakılmasıdır var oluş amacı.. serbest sallanan tütünlerin zedelenmeden kurutulması, kuruyunca ufalanmamasıdır beklenen..
 Muğla'ya doğru yaklaştıkça kuzeydeki dağlar ve eteklerinde uzanan ovalar daha da belirginleşiyor.
 Yaraş köyü sınırları içerisinde kalan Muğla Kent Ormanı
 Çevre yolundan da gidilebiliyor Muğla'nın merkez mahallelerinden biri olan Düğerek'e.
Yol kenarında uzanan incir ağacındaki incirlerin bazılarının olgunlaştığını fark edip göz hakkımızı alıyoruz. bu seneki ilk dalından koparıp yemiş (incir) yeme eylemliliğimiz..
İncir molasından sonra Kötekli'ye doğru ilerliyoruz. sağ tarafımızda Muğla'nın yaylası. Ova yükseltisinde yayla özelliği gösteren nadir yerlerden birisidir Muğla Yaylası. Ortaköy, Karabağlar, Süpüroğlu mutlaka görülmesi gereken yerlerden.
Sonunda  Kötekli tam karşımızda kendisini gösteriyor. Kötekli, Muğla Üniversitesinin büyümesiyle birlikte köy olma özelliğini yitireli çok oluyor. Minik bir üniversite şehri niteliğinde.
 Yeniköy sapağının karşısındaki durakta verilen mola.. Tura çıkmadan önce mangalda kül bırakmayan ergenlerin daha tur bitmeden önceki halleri...
Yeniköy durağının hemen yanında bulunuyor Muğla tabelası. Biz Ula'ya doğru pedallarken bizimle eş zamanlı olarak Manisa'dan Ula'ya doğru yol alan Melek ablamlar ziyaret ediyorlar bizi yol üstünde. Bir müddet onlarla muhabbet edip Ulaş'ın ailesiyle hasret gidermesini sağladıktan sonra daha çok yolumuz var diye yola koyulmaya karar veriyoruz. Ancak hem benim hem de Ulaş'ın bisikletinin arka lastiğinin patladığını fark ediyoruz. Hemen lastiklere operasyon gerçekletiriyoruz. Ümit abim başrollerde.. Volvo'lu bisiklet servisi.
 Biz lastikleri tamir ederken gençler bizi izliyor.
 Tamir işi tamamlanınca yeniden düşüyoruz yola. Önümüzde sadece devrant yokuşu var tırmanılacak. onun dışında yolun büyük bir kısmı iniş olacak. Ama öncelikle dörtyola ulaşmak lazım. Kötekli'yi solumuza alarak devam ediyoruz yola. Burada daha önce 2 düğün mekanı varken şimdi bir tane daha eklenmiş.
Muğla Aydın, Muğla Denizli ve Muğla Marmaris yollarının buluştuğu kavşaktayız sonunda.Bu kavşakta trafik ışığı yok. Sözde akıllı kavşak.  Çoğu sürücü kavşağın içindeki aracın geçiş  üstünlüğüne sahip olduğunu bilmediği için kavşağın akıllılığı pek işe yaramıyor. Kavşak akıllı, şoför geri olunca sorun çözülmüyor. Umarım alışırız kısa zamanda..
 Muğla şehir merkezini sağ tarafta bırakarak soldan devam ediyoruz Ula'ya.
 Devrant Yokuşundayız. Az kaldı çocuklar.. gayret..
Muğla Üniversitesi devrant yokuşunun sol tarafında köteklinin üstünde dağın zirvesine kadar uzanıyor. tabelada sağ tarafın gösteriliyor olması yanıltmasın, bölünmüş yol uygulaması nedeniyle üst geçitten geçilebiliyor araçla karşı taraftaki kampüse.
 Zirveye az kaldı ama çocuklar görünürde yoklar.. Zirveye ulaşınca beklemek lazım.. #direnulaş, #direnkerem, #beklemehmet
Çocuklar da geldi işte.. bundan sonrası Gülağzı'na kadar iniş. Gülağzı'ndan sonra kısa bir düzlüğün sonrasında Karakovalık mevkiinde yeniden iniş... Az kaldı Ula'ya..
 Ve sonunda Ula'dayız..
Akşam eve döndüğümüzde bir gün öncesinde bana meydan okuyan ergen yeğenlerimin halleri perişandı. İlk tur için biraz uzun ve zorlu oldu sanırım. Yeğenlerim yorulmuş olmalarına karşın erkekliği de ellerinden bırakmadılar. Ama ertesi gün teslim bayrağını çektiklerini de söylemem gerek. Yoruldunuz ama değdi Ulaş ve Kerem. Güzel bir tur, güzel bir deneyim oldu hepimiz için.. Başka turlarda yeniden pedallamak dileğiyle...

2 yorum:

  1. bu gençlerden de bisikletçi olur

    YanıtlaSil
  2. Bisikletle epey yol katetmişsiniz, tebrik ediyorum. Eskiden ben de çok binerdim şimdi bisikletim bodrumda duruyor. Geçtiğiniz yollar ve mekanlar çok güzel. Denizli'den Fethiye'ye giderken genelde Ula tarafını kullanıyoruz. Mola verdiğim çeşme başlarında siz de durmuşsunuz :) Bal satanların ürünleri de güzel oluyor. Muğla'yı seviyorum!

    YanıtlaSil